En iyi eş, en iyi anne, en iyi iş kadını, en iyi… Her şeyin en iyisini yapmak zorunda hisseden kadınlar, Süper kadın sendromu sizi de tetikliyor olabilir.
Çevrenize bir baksanıza… Bir yandan iş ve ev arasında mekik dokuyup bir yandan da sosyal aktiviteler de baş gösteren kadınlar hep en iyi olma yarışı içindedirler. Herkes onlara imrenerek bakar değil mi? Fakat bir süre sonra ev, iş, eş, çocuklar, sosyal aktiviteler derken kadın kendisini bir girdabın içinde sürükleniyor gibi hissetmeye başlar ve bu durum depresyondan, panik atağa kadar birçok stres faktörlü hastalığın haberci olmaktadır. Çünkü bir kadına bu kadar çok rol yüklemek bir süre sonra hem fiziksel hem de ruhsal anlamda kadını yormaya başlar. İşte her rolün üstesinden gelerek başarılı bir kadın imajı yaratan bu insanların çoğu gün geçtikçe hızla yayılmaya başlayan Süper Kadın Sendromu’nun etkisi altındadırlar.
Her Şeyin En İyisini Yapmak Zorunda Değilsiniz!
Kız çocukları küçüklüklerinden bu yana her şeyin en iyisini yapmaları gerektiği söylenerek ya da hissettirilerek yetiştirilmişlerdir. Küçük bir çocukken hanım hanımcık oturmalı, ev işlerinde anneye yardım etmeli, komşunun kızından daha iyi bir evlat olmalı, okul dönemi boyunca derslerini her zaman yüksek notlarla geçmeli… Bir de şimdilerde tüm bunların üzerine üniversiteyi mutlaka okumalı, bir meslek sahibi olmalı, efendi bir eş bulup evlenmeli, iyi bir anne ve iyi bir eş olmalı olmalı olmalı…
Süper kadın sendromu yaşayan bu kadınlar her zaman mükemmel olmalıdırlar. Sabahları erkenden kalkarak kahvaltı hazırlarlar, bir yandan kendilerini işe hazırlarken bir yandan da eşi ve çocuklarını geç kalmamaları için güne hazırlarlar. Çalışma hayatının yoğun temposunu bitirdikten sonra eve geri dönseler de gün onlar için hala bitmemiş olur. Evin işleri, çocukların ödevi gibi işlerin yanında bir de çocukları ve eşiyle de ilgilenir ailesine en iyi özeni göstermeye çalışır.
Sınırları bu kadar zorlayan bu kadınlar bir süre sonra bazı rahatsızlıklar ve sıkıntılar yaşamaya başlarlar. Kas ve baş ağrıları ortaya çıkmaya başlar ve düzenli uyku uyumamanın sonucu olarak agresif tavırlar baş göstermeye başlarlar. İlk başlarda farkına varılmayan ve önemsenmeyen bu durum bir süre sonra kadının çöküşünü hızlandırmaya başlar ve kadın kendini hiçbir şeye yetemez durumda hisseder. Bu nedenle şunu unutmayın ki siz zaten mükemmel bir insansınız her işin en iyisini yapmak zorunda değilsiniz.
Armut Piş Ağzıma Düş
Mükemmel olma telaşındaki kadın her konuda başarılı olduğu için karşısındaki insanlara yapacak bir şey bırakmaz. Kadın ve erkek ilişkilerinden, kadının çocuğuyla hatta çevresiyle olan ilişkilerinde kadar her konuda insanlar arasında paylaşım olmadan o ilişki büyümez. Çocuğunun ödevlerini kendisi yapan bir anne çocuğunun öğrenmesini engellediğinin farkında değildir. Ya da kavanozu kendisi açmak için diretip eşinden yardım istemeyen bir kadın yalnız kalmaya mahkûmdur. Bütün bu işleri üstlenerek eşine çocuğuna mükemmel bir şekilde bakan kadınlar el üstünde tutulmayı beklerken büyük bir hayal kırıklığıyla hep aldatılan, terk edilen kadınlar olmuştur. Terk edilmişlerdir çünkü ilişkilerindeki ortak paylaşımların hepsini kendi üstlenmiş karşısındaki kişiye hiçbir şey bırakmamıştır. Mükemmellik her zaman imrenilen bir durumdur fakat kendinden vazgeçmek ve sonunda yalnız kalmak demektir. Sürekli başkalarına göre yaşamak, onların ihtiyaçlarını düşünmek, her şeyi onların istediği gibi hazırlamak, eksik bir şey bırakmamak, kadını kişiliksiz kılar. İnsanların o kadının kişiliğini çözme onda yeni bir şeyler keşfetme hissini yok eder. İlişkiler paylaştıkça, yeni şeyler keşfettikçe değer kazanır. Hiçbir insan mükemmel değildir. Olumlu yalarımızla birlikte hatalarımız ve yanlışlarımızda bizi biz yapar. Tabii ki vurdumduymaz sorumsuz bir insan olmayın ama kusursuz ve mükemmel olmaya da çalışmayın. Bu sizi sadece başkalarının kölesi haline getirir ve değersizleştirir.
Süper Kadın Sendromundan Kurtulmak İçin Öneriler
- Öncelikle kendinizi ve çevrenizdeki herkesi olduğu gibi sevin ve kusurları kabul edin. Unutmayın kimse kusursuz değildir.
- Kendinizi unutup başkaları için yaşamayı bırakın. Kendinize de vakit ayırın ve bu zaman içerisinde sadece kendinizi düşünün ve sizi mutlu edecek şeyler yapın.
- Her şeye yetişmeye çalışmaktan vazgeçin. Yapmalıyım, gitmeliyim… gibi zorunluluk cümlelerini hayatınızdan çıkarın. Bedeninizi ve ruhunuzu kalıplardan çıkarın.
- Sorumlulukları ve hayatı paylaşmak sağlıklı ilişkilerin yürütülebilmesi adına önemlidir. İhtiyacınız olduğu anlarda yardım isteyin.
- Başarısızlığının başarıyı getirmedeki en önemli yollardan biri olduğunu unutmayın. Hayatınızda başarısızlıklara da yer verin.
- “Hayır” demeyi öğrenin. Her şeye yetişmek, her işi yapmak zorunda değilsiniz. Korkmayın hayır dediğinizde çevrenizdeki insanlar sizi sevmekten vazgeçmeyecekler.
- En önemlisi “mükemmel olmasam da ben kendime güveniyorum, kendimi çok seviyorum ve değerliyim” cümlesini içinizde hissederek kendinize tekrarlayın.
- Başkalarının önerilerini körü körüne uygulamak yerine öncelikle kendinizi dinleyerek kararlarınızı verin.
- Yönlendirilmeye izin vermeden, suçluluk hissetmeden kendiniz için doğru olduğuna inandığınız şeyi yapın.
Daha fazla içerik için kadın kategorisini inceleyebilirsiniz.